Araklı\'lı Genel Başkan Adayı
ARAKLIDiyanet-Sen Genel Başkan Adayı Ömer TUTUŞ, 1969 Trabzon Araklı doğmuştur. İlkokulu ve İmam Hatip Lisesini kendi ilçesinde okudu.
İlahiyat Önlisans, Sosyal Bilimler ve Sosyoloji mezunu olan Ömer TUTUŞ, Diyanet-Sen’in kuruluşundan itibaren Trabzon Şubesinin çeşitli kademelerinde (2004-2007 yıllarında ikisi Trabzon Şube Başkanlığı olmak üzere) yöneticilik yapmıştır.
Halen Araklı İlçesi Konakönü Camiinde İmam-Hatip olarak görev yapmaktadır, evli ve beş çocuk babasıdır.
Sendikalar bir toplumun gelişmesindeki vazgeçilmez unsurlardan biridir. Örgütlü toplumlar sayıca az olsalar bile diğerlerine göre sorunlarını daha kolay ve daha çabuk çözerler. Sivil toplum örgütleri ve üye sayıları ülkelerin gelişmişlik ölçütlerinden biridir. Dünyada sendikalaşma 18. Yüzyıl başlarında bir işçi hareketi olarak başladı ve bu hareket 19. Yüzyılda ivme kazandı. Ülkemizdeki sendikal faaliyetler ancak 2. Dünya savaşından sonra başlayabildi. Bunlar da işçi sendikalarından ibaretti. Memur sendikacılığının geçmişi 20 yıllık bir zamanı geçmez. Bu açıdan bakıldığında ülkemizdeki özellikle memur sendikacılığı tabir caizse hala rüştünü ispat edememiştir. Ülkemizdeki sendikalaşma oranı en yüksek kurum Diyanet İşleri Başkanlığında olmasına rağmen hiçbir temel sorununu halledememiştir. Sendikalaşma oranının yüksekliği, Din Görevlilerinin duyarlılığının göstergesidir aynı zamanda. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığında 12’den fazla sendikanın var oluşu bir şeylerin yolunda gitmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu kadar süre geçmesine rağmen Din Gönüllülerinin kronikleşen sorunlarına çözüm bulunamaması sendikaların sorgulanmasına ve sonuç itibariyle bir güvensizliğe ve dolayısıyla başka adresler aranmasına sebep olmaktadır. Bunda, 11 yıldır yetkiyi elinde bulunduranların sorumluluğu büyüktür.
Bugün din gönüllülerinin sorunlarının başında rotasyon konusu gelmektedir. Din Görevlisine reva görülen rotasyon çalışma barışını, arzusunu derinden sarsmıştır. (başka kurum personeli belli aralıklarla yer değiştiriyor ama yapılan uygulama adalet ölçüsünde kaldığı için bu kadar şikâyete ve huzursuzluğa sebebiyet vermiyor, bizde de mesela milli eğitimdeki siteme benzer bir uygulama hayata geçirilemez mi?), Haftasonu tatilleri, diğer resmi tatiller ve (Dini Bayramlar hariç) Bayram tatilleri, İlahiyat dışındaki fakülte mezunlarının ek gösterge sorunu, Hac ve Umre görevlendirmeleri, Diyanet personeline çok görülen lisans tamamlama meselesi, diğer adıyla İlitam, devamlı değişen yönetmelik ve uygulamalar acil çözüm bekleyen devasa sorunlar olarak hala önümüzde durmaktadır. Diyanetten başka hangi kurumda bu kadar çok sınav var Allah aşkına? Yurtdışı sınavı bir ölçüde kabul edilebilir ancak MBSTS, Hac- Umre ve Nakil sınavlarına daha makul bir çözüm bulunamaz mı? Bunlara çözüm üretmek çok mu zor?
Meslektaşlarımız 28 Şubattaki 5. Olağan Genel Kurul’da görevi bize layık gördükleri takdirde bütün bu sorunların üstesinden gelmek için azami gayret göstereceğimizi şimdiden kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Göreve gelmemiz halinde kamu imkânlarından da yararlanmak suretiyle ilk etapta İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 7 bölgeye, ilerleyen zamanlarda her ile öğretmenevi örneğinde olduğu gibi misafirhaneler kurmayı, üyelerimizin aile fertlerinin kaza sonucu, kendilerinin de eceliyle ölümleri halinde yönetim kurulunun belirleyeceği belli miktarda tazminat ödenmesini şimdiden taahhüt ediyorum. Üyelerimizin, sosyal, kültürel, ekonomik haklarının muhafazası, yenilerinin kazanılması için her türlü gayreti göstereceğim. Din Ve Din Görevlisi aleyhine tezahür edecek bütün meselelerde muhatabın kimliği ve makamına bakmaksızın her türlü eylem, söylem ve hukuki mücadeleyi yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Desteklerinizi bekliyor, saygılar sunuyorum.
İlginizi Çekebilir