Buzluca Zanayer Köyü Araklı
KÖYLERKuzeyinde Kalecik mahallesine bitişik , batısında karşıyaka köyü ile komşudur , ilçe mera ve Atatürk orman alanıylada doğusundan çevrilidir.ilçeye 3 km. uzaklıkta olup yaklaşık 150 hane olup 500 dolayında nufusa sahiptir ilçeye yakın olması nedeniyle köy halkı geçimini ilçede çok çeşitli işletmelerde veya ticaretle sağlamaktalar , diğer birçok köye göre yerleşik nufusu oldukça fazla olup köyümüz göç vermiş başta İstanbul , Kıbrıs gibi yurt dışında yaşamakta olanlarıda heryıl köyümüze gelerek hasret gidermekteler.
Köyümüze ulaşım araklıspor sosyal tesisleri önünden dolmuş minübüslerce yapılmakta , köyümüzün yolu kısmen beton olup , bir kısmı betondur. Yaklaşık 40 öğrencisiyle eğitim öğretimin yapıldığı ilköğretim okulumuz ve köy camiimiz hizmet vermekte , köy halkının kendilerine ait su kaynaklarını şebekeleştirerek müşterek kullanmaktalar. Köyümüzde fındık başlıca mahsul ürünü olup çeşitli meyveler yetiştirilmekte , köyümüzde ufak ve büyükbaş hayvancılıkda yapılmaktadır.
Köyümüz gençleri başta futbol olmak üzere farklı spor branşlarınada oldukça ilgilidir. Son yıllarda yüksek eğitim oranı oldukça artan köyümüzde eğitime oldukça önem verilmektedir.
BUZLUCA canayer, tarihi kalesiyle bölge yerleşiminde tarihi belirleyici unsur olmuştur. Kalecik’teki Kalecik Kalesi, Canayer Kalesi’nin bir uzantısıdır. Tarihi kaynaklarda Sürmene’den ilk defa bahseden Arrianus’dur. Arrianus M.S. 131-132 yılarında yazdığı tahmin edilen “Periplo” adlı eserinde Trabzonun yaklaşık 33 km doğusundaki bir Roma askeri istasyonu(Kale) olarak kurulmuş bulunan Sürmene/Hyssus ‘dan bahseder. Burası Romanın doğu sınırını korumakla görevlendirilen 15. leigion Apollonaris’in konumlandırıldığı bügünkü Gümüşhaneye bağlı Sadak Köyü/Satala nın sahile en kısa bağlantısı sağlayan tabii yolun ucunda ve Hyssus/Karadere nehrinin ağzındaki tabii liman sahilindedir. Bu gün Araklı çarşısının güney batı kenarındaki kale harabesi Sürmenenin ilk kurulmuş olduğu bu tarihi belirler. İmparator Adrianus(M.S. 117-138) zamanına kadar Satala ‘dan Trabzona direk yol olmadığı düşünülürse,muhtemelen imparator Traijan zamanında kurulmuş olan bu kalenin Roma’nın doğu hudutlarını savunmak için olduğu anlaşılır. Altıncı yüzyılda Bizans’ın doğu sınırının Rizenin hemen doğusuna kadar gerilemesinden sonra, Sürmene’nin stratejik önemi dahada artmıştı. Justinianus(M.S. 527-565) döneminde Lazika savaşları esnasında ve daha sonra Heraclius zamanında (M.S. 610-641) İran seferleri esnasında, Sürmene bölgesi önemli bir ikmal merkezi olarak kullanılmıştır. Bu dönemdeki Sürmene/Sousourmanıa/Sussarmıa nın yerini Araklı Burnu üzerindeki Buzluca/Canayer ‘deki harabeler bize belirlemektedir.
İlginizi Çekebilir