© Araklı Arı Haber 2023

TUZ\'un Yaşamımızdaki Yeri

Merhaba sevgili Araklı haber takipçileri değerli okuyucularımız, ben Şenay Tilki, Memleketim Trabzon Araklı Bereketli Mahallesi, lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde tamamladım ve Haziran 2017 ’da mezun oldum. Bundan sonra Araklı\'nın en çok takip edilen haber sitesi Arı Haber de sizlerle beslenme, sağlık, daha zinde bir hayat İçin faydalı bilgilerimi paylaşmak adına yazılar yazacağım. Umarım az da olsa hayatınızda farkındalık getirebilirim.

 

“TUZ” UN YAŞAMIMIZDAKİ YERİ

 

Sağlıklı olmak dünya sağlık örgütünün tanımına göre bedenen, ruhen, sosyal yönden tam bir iyilik hali içerisinde olmak demektir. Burada belirtilen bedenen ve ruhen sağlıklı olmanın başında ise beslenme gelir.
 

Beslenme için kısaca şöyle bir tanım yapabiliriz; büyüme, gelişme ve sağlığımızın devamı için gerekli besin ögelerini tüketerek vücudumuzda kullanmak.

Peki ya hangi besin ögesini ne kadar tüketmeliyiz? 

İşte bu noktada biz diyetisyenlerin görevi sizlere daha doğru bilgi vermek ve sağlıklı yaşam yolunda önerilerde bulunarak hayatınıza güzel davranışları yerleştirmektir. 
 

Ben günümüzde bu kadar bilgi kirliliğinin içerisinde, doğru olduğunu sandığımız aslında yanlış olan yüzlerce cümle içerisinden asıl doğru olanı seçebilmeniz için ufak tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
 

Hepimizin bildiği gibi beslenmeye bağlı olarak birçok kronik hastalıklar görülmektedir. Bunların başında Obezite (şişmanlık), Hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, diyabet (şeker) hastalığı, kemik ve eklem hastalıkları, böbrek hastalıkları, kanserler vb. sıralanabilir.  Hipertansiyon (yüksek tansiyon), kalbimizdeki atardamar basıncının çeşitli nedenler etkisiyle normal sınırlar üstüne çıkmasıdır.
 

Aşırı tuzlu yeme alışkanlığı, şişmanlık, sağlıksız yağların fazla tüketimi, hareketsiz bir yaşam, sigara ve alkol kullanımı hipertansiyon riskini artıran öncelikli etmenler arasındadır.
 

TURDEP­-2 çalışmasına göre Türkiye’deki hipertansiyon sıklığı  %31.3 bulunmuştur. Fakat bu bizi korkutmasın çünkü hipertansiyon önlenebilir hastalıklar arasındadır.

 

BİR GÜNDE TÜKETİLMESİ GEREKEN TUZ MİKTARI

 

Tuz (sodyum) doğal olarak besinlerin içerisinde bulunur. Bunun dışında ekstra olarak yemeklerimize kattığımız tuz miktarını ayarlarken çok dikkatli olmalıyız. Yapılan araştırmalar önerilen tuz miktarını 4-6 gram olarak belirlemiştir. Bu miktar toplam bir tatlı kaşığını geçmeyecek tuza eşittir. Tam tersi olarak gereğinden az tuzlu beslenince düşük tansiyon denilen olay da gözlenebilir. Azı karar çoğu zarar sözü bu durumda da geçerlidir.

 

Tuz Tüketimimizi Azaltmak İçin;

-Salamura, turşu, konserve gibi tuzlu gıdaların tüketimi azaltılmalı,

-Yemeklerin tadına bakmadan tuz atılmamalı,

- Sofraya tuzluk koymaktan kaçınılmalı,

-Tuzsuz ekmek tüketimine özen gösterilmeli,

-Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin tüketiminden uzak durulmalı,

-Market alışverişlerinde etiket okuma alışkanlığı kazanılmalıdır.Bunun dışında hipertansiyon için stresten uzak durmak veya stres ile beraber yaşamayı öğrenmek, haftada 2-3 gün açık havada yürüyüş yapmak, ideal kilo aralığında bulunmak, yürüyen merdiven yerine normal merdivenleri kullanmak, kısa mesafelerde dolmuş, taksi, tramvay, metrokullanmak yerine gideceğiniz yere yürüyerek gitmek, günde en az 2 litre su tüketmek gibi ufak tefek alışkanlıklara hayatınızda yer vermek daha sağlıklı ve dinç bir hayat sürmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın bu vücut bize emanet ve ona iyi bakmalıyız. Sağlığınızda bir problem olduğunda mutlaka bir uzmandan yardım alın. Sağlıcakla...
 

Bir sonraki yazımda da farklı bilgilerle görüşmek üzere takipte kalın! 
 


Diyetisyen Şenay TİLKİ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER