Gazeteci Yusuf Keskin\'den önemli açıklamalar geldi Keskin şunları söyledi.
Şehrimizde özel hastanelerin yaygınlaşmasıyla birlikte devlet hastanelerinde de nitelik sorunu başladı. Özel hastaneler devlet hastanelerinde ve üniversite hastanelerindeki başarılı bütün doktorları transfer ederek kadrolarını güçlendiriyor.
Devlet hastaneleri de gittikçe cılızlaşıyor, sönükleşiyor. O nedenle hastalar daha önce bildikleri ya da duydukları başarılı doktorların özel hastanelere gittiğini görünce onlar da özel hastaneleri tercih etmek zorunda kalıyor. Türkiye genelinde durum bu... Fakat özel hastanede tedavi olmak gerçekten ciddi bir külfet gerektiriyor.
HEMŞİRENİN İSYAN ETTİREN TAVRI!..
Araklı Bayram Halil Devlet Hastanesi\'nde karşılaştığım manzara karşısında şoke oldum. Bütün hastanelerimizde olduğu gibi burada da yoğunluk var. Yaşlı bir yakınımızı ziyaret için bu hastaneye gitmiştik. Şahit olduklarımız hiç de hoş şeyler değildi. Yaklaşık 80 yaşındaki bir kadına hemşirelerin tavrı karşısında hayrete düştük.
Kendisine soru soran yaşlı teyzemize hemşire adeta çıkıştı. Ve \"Beğenmiyorsan özel hastaneye git\" diye bir karşılık verdi. Adeta azarladı. Bir dövmediği kaldı. Artık bu davranışlar münferit bir olay değil. Bütün hastanelerimizde yaygınlaşmaya başladı. Doktorlar dışında hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının havasından geçilmiyor. Sanki hastanelerin sahibi onlar ve hastanede her şey onlardan soruluyor. Hastalara \'had\' bildirmek, karşılık vermek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. En masumane isteğe ya da soruya bile sert karşılık vererek hastaların zaten bozuk olan psikolojilerini daha da bozuyorlar.
El insaf, bu hastaların sorunlarından dolayı moralleri son derece düşük. Bir de sağlık çalışanlarının bu seviyesiz, zaman zaman da mobinge varan davranışlarından dolayı psikolojileri büsbütün bozuluyor. Bu hemşireler hiç mi hasta psikolojisini bilmiyorlar, hiç mi hasta olmadılar veya yakınları bir hastaneye yatmadı? Benim bildiğim kadarıyla sağlık okullarında ve hemşirelik okullarında hasta psikolojisiyle ilgili dersler veriliyor. Kadı ki, bu dersleri almadılar diyelim. Bir hak ihlali ya da kötü bir tavır olmadıktan sonra hastaları aşağılamak, onlara hadlerini bildirmek sağlık çalışanlarının görevleri arasında mıdır? Makam ve mevkiden sıyrılalım, bir insan olarak yaşlı bir hastaya böyle mi davranmalıyız?
Hastanın halet-i ruhiyesi bozuk olabilir. O nedenle belki size de hak etmediğiniz bir karşılık verebilir. Ama sen bir sağlık çalışanı olarak onu teskin etmekle, rahatlatmak ve sakinleştirmekle yükümlüsün. Senin görevin bu. Bu nedenle devletten maaş alıyorsun. Hastalar senden ilave bir lütuf ya da jest beklemiyor. Sadece görevini yapmanı bekliyorlar.
Yusuf Keskin Karadeniz Gazetesi