Saadet Partisi Araklı ilçe başkanlığı Araklı Taşönü mahallesinde kurulması planlanan çöp tesisini Engellemek için her yola başvuruyor.
İlçe başkanı Mehmet Emir içe divan toplantısında bir basın açıklaması yaparak Araklı Çöp olmaması için mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir diyerek yaptığ açıklamada şunları söyledi.
BASIN AÇIKLAMASI
Son günlerde Araklımız\'ın sıcak gündemiyle alakalı olarak teşkilatımızla ve değerli basınımızla biraraya gelerek meseleyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
-Bildiğiniz gibi Trabzon Rize Katı Atık Birliği (Trabrikap) kurulduğu dönemde çöplerin toplanıp döküleceği yer olarak 1. dönemde Trabzon’a, 2. dönemde Rize’ye dökülmesi kararlaştırılmıştır.
-Ancak bugün Trabzon’da Sürmene Çamburnu’ndan sonra, Araklı\'ya yapılması düşünülen çöplüğün ısrarla Araklı\' ya dökülmek istenmesini doğrusu anlamış değiliz.
-2006 yılında o dönemin belediye başkanı olan Sayın Ümit ÇEBİ’nin gayretleri sonucu Turup bölgesi Bakanlar Kurulu kararıyla Turizm alanı ilan edilmesi ve Araklı halkımın da dik duruşuyla verdiği destansı mücadele sonucunda Turup\'tan vazgeçilmek zorunda kalınmıştır.
Turup Mevkii\'nden 2006 yılında kurtardığımız Trabzon ve Rize çöplüğü hemen bitişiğindeki Taşönü mahallemiz sınırları içerisinde Turup Turizm Alanı\'na kuş uçuşu mesafesi 1.280 metre olan kalker maden ocağına dökülmek istenmektedir.
Taşönü Mahallesi Kalker Maden Ocağı dediğimiz yer neresidir?
Çöp alanı olarak düşündükleri bu yerler yaklaşık 45-50 yıl önce henüz özelleşmemiş olan Trabzon Çimento Fabrikası\'na hammadde temin etmek maksadıyla kiminden gönüllü, kiminden zoraki istimlak edilerek alınmış yerlerdir.
Altını çizerek söylüyorum bu araziler çöp tesisi yapılması için verilmemiştir.
Kısaca ÇED raporuna da değinmek istiyorum.
Hazırlanan ÇED raporunda
En yakın yerleşim biriminin uydu görüntüsüne dayanarak bahsedilen alana 300 metre mesafede olduğu belirtilmiş. Gerçekte ise tam 25 yerleşim biriminin 50 ile 250 metre mesafede olduğu görülmektedir.
Raporda yeraltı sularının varlığından bahsederken, yerüstünde bulunan “Horozun Suyu” ve “Demirciler Suyu”ndan hiç bahsedilmemektedir, ancak bölgeye gidecek olanlar bahsedilen su kaynaklarının orada olduğunu göreceklerdir.
Yine bu raporda “heyelan, akma ve kaya düşmesi beklenmemektedir.” diye belirtiliyor. Halbuki 2006 yılında Trabzon Bayındırlık İl Müdürlüğü buraya heyelanlı saha alanı raporu vermiş ve o günden beri buralarda yeni yerleşim birimi için ruhsat verilmemiştir. Hal böyle iken nasıl oluyor da devletin bir kurumu burasını heyelanlı saha ilan ederken yine devletin başka kurumu heyelan beklenmemektedir diye rapor verebiliyor.
Yine başka bir konu da raporda hiç bahsedilmeyen bu bölgede geçmişte yapılan çalışma sonucu tespit edilen turizme açılabilecek nitelikte içine girilebilen irili ufaklı yaklaşık 10 tane yeraltı mağarasının bulunmasıdır. Adeta 2. bir karaca mağarası gibi . Çöp alanı yapılması düşünülen bu bölgenin hızlı bir şekilde rehabilite edilerek günümüzün bacasız fabrikası olan turizme kazandırılması gerekiyor.
Sanki bu ÇED raporunu hazırlayanlar ya bu bölgeye hiç gelmemiş raporu masa başında yazmışlar ya da yukarıda bahsettiğimiz evleri, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını, heyelanlı alanı ve mağaraları görmezlikten gelmişler.
Buradan bir çağrı yapıyoruz.
Turizm il müdürümüz aynı zamanda Araklılı hemşerimiz Ali AYVAZOĞLU bey’in özellikle bu bölgede bulunan mağaralar ile ilgili çok hızlı bir şekilde turizme kazandırılması noktasında gayretlerini bekliyoruz ve bu konunun takipçisi olacağımızı da ifade ediyoruz.
Diğer bir çağrımızda da
Trabzon Valimizi, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, bu konuyla ilgili olan bürokratlarımızı ve basınımızı yapmayı düşündükleri çöp alanına (Taşönü Mahallemiz\'e) davet ediyoruz.
Yukarıda bahsettiğimiz hususları (evleri, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını, heyelanlı alanı ve mağaraları) yerinde göstermek istiyoruz.
Buradan Araklı\'yı yöneten idarecilerimizin de “çöp ile ilgili fabrikasyon sistemi yapılmalı” yaklaşımından uzaklaşmalarını istiyoruz. Kesin ve net bir şekilde çöplüğün yapılmamasını ifade etmeliler ve icraatlarıyla da çöplüğün yapılmasını engelleme noktasında gayret sarf etmelidirler.
Biz Saadet Partisi olarak bu bölgenin rehabilite edilerek acilen turizme kazandırılması gerektiğini ifade ediyoruz.