İstanbullu Garip Asker
Osmanlı Rus savaşında yaralanarak Erenler mahallemizde vefat eden İstanbullu Garip Şehih’in hayat hikayesidir.
1916-1917 yıllarında Osmanlı Rus savaşında Erenler mahallesi Galer mevkiindeki mücadele eden Türk Askeri düşman askerine pusu kurar. Düşman güzergahına ağaç kütüklerini halatlarla bağlayan Türk Askeri düşmanın geçişi sırasında halatları kesip düşmana zaiyat verir. Bu esnada yararlanan askerlerimiz vardır ve bir tanesi de İstanbul’lu Asker’dir.
Sonraki aylar Rusya’da ihtilal olunca Rus askeri çekilir ve bölgemizdeki savaş biter. Askerler terhis edilir. İstanbullu Asker yaralı olduğu için Erenler kaydiras mevkiinde han işleten Mecit Çavuş’un Han’ında birkaç gün istirahat eder.
Günlerden Cuma’dır, çok konuşmayan zaman zaman “anam anam canım anam, seni çok özledim, çok gelmek istiyorum ama gelemiyor” gibi sözler mırıldanan İstanbul’lu Askerimiz kendine güvenir ve evine gitmek istediğini söyler. Mecit Çavuş Cuma Camisi olan Calisa camisi yolunu göstererek “Sen bu yolu takip et, bu yol seni camiye çıkaracak, biz de arkandan geleceğiz, orada yardım toplayıp seni yolcu ederiz” diyerek İstanbul’lu Askeri camiye doğru yolcu ederler.
Daha sonra Kaydiras’tan Cuma için yola çıkan cemaat, Cuma yolunun yaklaşık 1 km mesafesinde İstanbul’lu Asker’i montunu başının altına koymuş, uzanmış olarak bulurlar. Kontrol ettiklerinde İstanbul’lu Askerin vefat ettiğini anlarlar.
Calisa Camiine haber verilir, cami imamı Ali hoca ve gelenlerle birlikte İstanbul’lu Askeri şehit olduğu mevkide toprağa verirler. Asker hakkında bilgi edinmek maksatlı ceplerine Cami İmamı Ali hoca bakar ve bir cebinde Kur’an—Kerim bir cebinde de tesbih bulur. Kimliğine dair hiçbir şey yoktur.
Cebinden çıkan tesbih Calisa Cami imamı Ali hocada kalır, Kur’an-ı Kerim ise Mecit Cavuş’a verilir. Tesbih Ali hocanın yeğenlerinde günümüzde de muhafaza edilmektedir.
1916-17 yıllarında meydana gelen bu olaydan yıllar sonra araba yolu yapılıp yaya yolu kullanılmamaya başlayınca zamanla mezar kapanır, kaybolur. 1975’li yıllarda mezarın olduğu yere yakın ev yapılır ve evin yanı tarla yapılmak maksadıyla kazınır.
Bu kazıma esnasında kemikler meydana çıkar ve ev sahipleri tarafından Rahmetli Merhum Hacı Mecit Efendi davet edilir. Bir gece bu evde misafir olan Hacı Efendi’nin rüya tabiri ve yönlendirmeleriyle kemiklerin bulunduğu yerde ev sahipleri tarafından mezar yeniden yapılır.
Daha sonraki yıllar özellikle Erenler’den bir gurup genç mezarın etrafında düzenleme yapar, hayat hikayesinin özeti mermere işlenir. Şehit mezarını anıt mezar haline getirilmesi için çalışma yapılmaktadır.
Bu vesileyle İstanbullu Şehitmiz ve tüm şehitlerimize tekrardan Allah’tan rahmet diliyoruz.
Ziyaret etmek isteyenler Erenler Kaydiras mevkiinden Çahçer-Ezekli yoluna girip 1 km kadar gitmeden ilk viraja varmadan hemen yolun altındaki mezarını ziyaret edebilirler.
Kaynak: Ali Yusuf, Salih Koğuş, Mustafa Alemdar, Abdullah Güzeldal ve Erenler Mahallesi Yaşlıları