Trabzon Araklı Yeşilköy Goga Mahallesinden Gazi Harun Öztürk 15 Temmuz Gazisi o geceyi Araklı ARI Habere anlattı.
15 Temmuz gecesi, ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, Cumhuriyetimizi, aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen vatan hainleri harekete geçmiş, milletin silahlarını yine bu aziz ve fedakâr millete doğrultarak kanlı bir darbe girişiminde bulunmuşlardı. Ancak milletimiz darbe girişimini, sokakları ve meydanları doldurarak ölümü göze aldı ve hain kalkışmayı başarısızlığa uğrattı. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, 15 Temmuz gecesi cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar.Araklı ARI Haber olarak gazilerimizden Harun Öztürk’ü ziyaret edip hasbihal ettik.
Harun Öztürk kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1990 Trabzon Araklı doğumluyum. Ortaokuldan sonra İstanbul Üsküdar’a ablamın yanına geldim. Sonrasında bir ev tutup yerleştim. İstanbul’da bir anahtarcıda işe başladım. 10 yıl kadar burada devam ettim. Sonrasında buradan ayrılarak Avrupa yakasında bir anahtarcıda işe başladım. Bir 3 yılımı da bu şekilde gerçekleştirdim. Sosyal hayatıma gelince, spor yapmayı seviyorum, özellikle doğa sporlarına ilgim fazla. Doğa sporlarının yanı sıra Aikido, vücut geliştirme sporlarını yapmaktayım. Gezmeyi ve doğayı keşfetmeyi seven biri olarak, tatile gittiğim yerlerde otel içerisinde kalmaktan çok gezmeyi tercih ederim. Arkadaş canlısı bir kişiliğim vardır. Askerliğimi Çekmeköy kışlasında icra ettim. Vatanı, bayrağı ve milleti için her şeyi göze alabilecek biriyim.
Kaç senedir Çekmeköy ’de yaşıyorsunuz?
Üç senedir Çekmeköy’de yaşamaktayım.
15 Temmuz günü köprüler kapatılıp, televizyonda darbe yapıldığı haberini duyduğunuzda tepkiniz ne oldu ve ne yaptınız?
15 Temmuz günü Üsküdar’daki evimdeydim. Telefonumda bulunan uygulamadan tam saat 22.03’te bildirim geldi. Köprüde askerlerin olduğunu bomba ihbarı yapıldığını duydum. Vatan hainleri yine iş başında diye düşündüm ama askerlerin olacağı aklıma bile gelmezdi. Üsküdar AK Parti Teşkilatı üyesi de olduğum için olay günü ilerleyen saatlerde teşkilattan mesaj geldi. Gelen mesajda acilen teşkilat binasında toplanmamız yazıyordu.
Dışarı çıkıp biraz ilerledikten sonra polisler bizi bırakmadı, yollar kapatılmıştı. Bazı polisler bir şeyin olmadığını evlerimize dönmemiz gerektiğini söylüyorlardı. Birkaç arkadaşımla polislerin dalgınlığından yararlanıp yola attık kendimizi. Sonra eniştem ve abisi bize katıldı. 15- 20 kişi ile yola koyulduk.
Tam o sırada teşkilattan ikinci bir mesaj geldi. Kısıklı da Cumhurbaşkanımızın evinin orada toplanmamızı söylediler. Yönümüzü Kısıklı ya çevirdik oraya vardığımızda ortalık sakindi, vatandaşlar yeni toplanmaya başlamışlardı. Tam o sırada tanklar caddeden geçiyordu. Hayatımda hiç darbe ile alakalı bir şey yaşamadığım için ne olduğunu anlamadım. Sonra yanımızdaki büyüklerimiz Cumhurbaşkanımızın burada olmadığını söylediler. Her kafadan ayrı ses çıkıyordu oraya gidelim buraya gidelim diyorlardı en sonunda köprüye gitmeye karar verdik. Köprüye yaklaştığımızda tankların köprüye doğru gittiğini gördük. Kalabalıkla birlikte koşup ilerlemek istedik fakat yine polisler engel oldu. Bir şekilde polisleri atlatıp tankları durdurmak adına sağda solda ne varsa tankın önüne attık. Hatta İETT otobüsü ile tankın önünü kapatmayı denedik fakat başarılı olamadık. Biz de arkasından koşarak köprüye gitmeye devam ettik.
Arkamızdan gelen halk, polisleri zorla geçerek köprüye yani bize doğru gelmeye çalışıyorlardı. Ben, amcam ve mahalleden birkaç arkadaşımla en önde köprüye yürümeye devam ettik. Köprüdeki askerlerle aramızda 50 – 60 metre mesafe kaldı. Çevremizdekiler bağırarak gitmeyin askerler ateş ediyor dediler. O anda bir rüya gibi sanki PC oyunu oynuyoruz gibi, vurulacağız geri dirileceğiz gibi hissettim. O sırada önümde giden biri vuruldu. Birkaç kişi onu tutarak arkaya bir araca taşıdılar. Biz yürümeye devam ettik. Bir anda kurşun yağdırmaya başladılar ve önümdeki insanlar vurularak her bir yana dağılmaya başladılar. Vurulmuşum ama hissetmedim bir an sıcaklık bastı ve yere yığılıp kaldım. Vücuduma 3 mermi isabet etmiş. Beni sürükleyerek geri götürüyorlardı ondan sonrasını yarım yarım hatırlıyorum. Hatta o ana kadar ben de video çekiyordum o andan sonrası karanlık. Mobese kamerasından izlediğim görüntülerde beni sürükleyerek götürmeye çalışan arkadaşı da vurmuşlar. Ben arada bir kendime geldiğimde arabaya götürdüklerini hatırlıyorum sonra hastanede gözümü açtım. İki ay hastanede kaldıktan sonra taburcu oldum. Hala kontrollerim devam ediyor.
Hain darbe girişimini duyduğunuzda vatan, millet, namus uğruna şehit olmak için sokağa dökülen binlerce vatandaşımızdan biri de sizsiniz. Nasıl ve nerede gazi oldunuz?
Vatan hainlerine karşı köprüye ilk gidenlerdenim. Askerlerin ateş açması sonucu Boğaziçi Köprüsünde vuruldum. Şunu söyleyebilirim bize ateş açanlar acemi asker değildi. Çok iyi mevzilenmişlerdi ilk bel altına ateş ettiler. Bizi durduramayınca resmen öldürmek için seri olarak ateş ettiler.
O gecede gazi oldunuz ve isminiz tarih sayfalarına altın harflerle yazıldı. Peki, hayatınızda ne gibi değişimler oldu?
O geceden sonra hayatım gerçekten farklılaştığını hissettim, benim için önemli olan vatanım için bir şeyler yapmaya çalışmaktı. Benim için gurur kaynağı oldu. Düşünsenize topraksız, vatansız kalmak Allah korusun. Ailem, eş ve dostlarım benimle çok ilgilendiler.