10 Muharrem (Aşûre) günü, içerisinde büyük tecellîlerin yaşandığı bir gündür:
Hazret-i Âdem -aleyhisselâm-ʼın tevbesi bu günde kabul edilmiştir. Demek ki bugün tevbe-istiğfar günüdür.
Hazret-i Nûh -aleyhisselâm-ʼın tufandan kurtulup, gemisinin selâmete erdiği gündür. Demek ki bugün Nûh -aleyhisselâm-ʼın 950 sene süren çilelerle dolu tebliğ hayatındaki sabır ve sebâtını tefekkür günüdür.
Hazret-i İbrahim -aleyhisselâm-ʼın Nemrut’un ateşine atılıp Cenâb-ı Hakk’ın lûtfuyla kurtarıldığı gündür. Demek ki bugün Hakkʼa dostluk yolunda karşılaştığımız ilâhî imtihanlardaki hâlimizi muhâsebe etme günüdür.
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm-ʼın Firavun’un zulmünden kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, büyük saâdetlerin, büyük çilelerin ardında olduğunu idrâk etme günüdür.
Hazret-i Eyyûb -aleyhisselâm-ʼın hastalık ve iptilâlardan kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, ilâhî imtihanlar karşısındaki sabır, rızâ ve şükür hâlimizi gözden geçirme günüdür.
HAZRET-İ HÜSEYİN (R.A.) EFENDİMİZİN ŞEHADETİ
Ayrıca bugün, İslâm târihinin gördüğü en acı felâketlerden biri olan, Peygamber Efendimizʼin aziz torunu Hazret-i Hüseyin (r.a.)ʼın hunharca katledildiği gündür. Diğer bir ifâdeyle İslâmʼın bağrına hançer vurulduğu bir gündür. O menfur cinayete, hangi mezhepten olursa olsun her müslümanın yüreği feryat hâlindedir. Bu hususta ümmet-i Muhammed’in birlik ve beraberliğini zedeleyecek tarzda kuru çekişmelere girmek, en başta o azîz şehidlerin mübârek rûhlarını incitecek hareketlerdir. Dolayısıyla bugün; “Mü’minler ancak kardeştirler!..” (el-Hucurât, 10) hükmü etrafında, bir ve beraber olma günüdür.