Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli,
“1 Mayıs Taksim günü değildir. Taksim ısrarı işçilerin yarasına merhem değildir. 1 Mayıs’ın Taksim’le özdeşleştirilmesi işçi kardeşlerimizin yararına olmayacaktır” diyerek hükümetin 1 Mayıs kararına destek verdi. Bahçeli, “1 Mayıs insanlıktan nasibini almamış canilerin sözde geçiş töreni değildir. işçilerimiz ve sendikalar dikkatli ve uyanık olmalıdır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları;
Bize göre, Türkiye’nin önünde daha riskli, daha gerilimli, daha bunaltıcı bir gündem vardır ve bu adım adım yaklaşmaktadır.
Bunlardan birisi olan 1 Mayıs kutlamaları bu hafta yapılacaktır.
Türkiye günlerdir 1 Mayıs’ı konuşmaktadır.
Ve 1 Mayıs’ın nerede, nasıl, hangi sınırlarda kutlanacağı taraflar arasında hararetli bir biçimde tartışılmaktadır.
Hatırlanacağı gibi, TBMM’de yapılan bir kanun değişikliğiyle 1 Mayıs, ‘Emek ve Dayanışma Günü’ olarak belirlenmiş, bu düzenleme 27 Nisan 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
124 yıllık bir mazisi bulunan 1 Mayıs kutlamaları böylelikle ülkemizde de özel gün olarak resmen kabul ve ilan edilmiştir.
Fakat her 1 Mayıs sancılı geçmektedir.
Emek’ten, işçi haklarından, işçilerin yaşadığı problemlerden ve dayanışmanın öneminden başka her şey gündeme yansımakta, öne çıkmaktadır.
Şu çelişkiye dikkat ediniz ki, 1 Mayıs kutlamalarının yapılacağı alan tartışması işçi kardeşlerimizin beklentilerinin, hak taleplerinin üzerindedir.
Bilhassa Taksim’de diretenlerle karşı çıkanların iki ayrı uçta toplanarak cepheleşmelere yol açması ülkemiz adına talihsizliktir.
Taksım kutsallaştırılmamalıdır
Çalışma hayatının ağırlaşmış bunca sıkıntı ve açmazı varken, kutlamaların nerede yapılacağıyla ilgili mücadeleye girmek, Taksim’i sanki vazgeçilmez kutsal bir alan olarak sunmak ne emeğin ne de dayanışmanın ruhuyla bağdaşacaktır.
1 Mayıs’ın magazinleştirilip Taksim’le özdeşleştirilmesi, Taksim’e hapsedilmesi, Taksim’e bağlanması işçi kardeşlerimizin ve iş hayatının hiçbir yarasına merhem olmayacaktır.
Kaldı ki 1 Mayıs, Taksim Günü değildir.
Geçmişte yaşanan ve provokatörlerin sahneye çıkarak dehşet ve vahşet saçtığı 1 Mayıs olayları toplumsal hafızada hala kanayan bir yaradır.
Biz 1 Mayıs denilince dayanışmayı, yardımlaşmayı, birliği, ahlaki mücadeleyi görüyor ve iş hayatının ihtiyaçlarına samimiyetle eğilmenin değerli bir günü olarak addediyoruz.
1 Mayıs teröristlerin meydan okuduğu, zalimlerin yeşerdiği bir ortam değildir.
1 Mayıs insanlıktan nasibini almamış bölücü niyetlerin, maskeli canilerin, eli sapanlı militanların sözde geçit töreni değildir.
1 Mayıs taş, sopa, molotof, gaz, cop, toma, panzer, kavga, gürültü, eşkıyalıkla anılan bir gün olarak da değerlendirilmemelidir.
sağduyulu olmalı
Bunun için gerek işçi temsilcileri gerekse de hükümet 1 Mayıs’da sorumlu davranmalıdır.
Özellikle sendikalar yasa dışı marjinal örgütlere prim vermemeli, polis de kutlamalara katılanlara daha hoşgörülü ve toleranslı muamele etmelidir.
1 Mayıs bahanesiyle tutuşturulan bir kıvılcımın hangi badirelere yol açacağını, nerede duracağını, neye mal olacağını peşinen hiç kimse kestiremeyecektir.
Bu itibarla Başbakan ve hükümeti ateşe benzinle gitmemeli, işçilerimiz ve sendikalar dikkatli ve uyanık olmalıdır.
Kendi siyasi hesaplarını, milletin huzur ve refahının üzerinde gören Başbakan, 1 Mayıs kutlamalarını söz ve mesajlarıyla tahrik etmemelidir.
Önümüzdeki Perşembe günü kutlanacak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü münasebetiyle tüm işçilerimizi şimdiden tebrik ediyor, hepsine aileleriyle birlikte sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum.
www.Arıhaber.net
Erkan Demirtürkoğlu