Eğitimci Mustafa Karakuş\'dan önemli açıklamalar geldi. Karakuş Şunları söyledi.El yazısına geçişteki gerekçeleri ifade eden bir-kaç makale inceledim...Öngörülen kazanımlar ile bitişik el yazısı arasında bağlantı kurmakta zorluk çektiğimi gördüm...İfadeleri okuyunca, anlamlı ve hoş gibi geliyorlar...Ancak; araba motorunu su ile çalıştırmak cinsinden...\'\'Su ile çalışan araba üretildi\'\' diye bir ifade duyduğumuz da, şüphesiz bu hoşumuza gider...Ama; bu işin özünü bilen insan, su ile çalışan bir taksinin Trabzon\'dan Ankara\'ya gitmek için, belki de yüz tonluk bir depoyu peşinden getirmesi gerektiğini düşünür, bilir...İşin cahili ise, su ile çalışan arabayı en kısa zamanda sürmenin hayalleri ile yaşamaya başlar...
Bitişik el yazısının çocuğa kazandıracaklarını okuyunca dehşete düştüm...Meğer;
1-Düşüncenin hızını artırıp, sürekliliğini artırmanın,
2-Düşünmeyi geliştirmenin,
3-Dikkati geliştirmenin,
4-Düşünceyi daha kolay yazıya aktarmanın,
5-Okuma-yazma becerisini en üst düzeye çıkarmanın,
6-Düşünme-anlama-sorgulama ve ilişkilendirme gibi becerilerin en üst düzeye çıkarılmasının,
7-Bedeni eğitmenin yolu, bu el yazısından geçiyormuş...Ne zeki eğitim bilimcilerimiz varmış da, ülkemiz bundan bi-haber olduğu için, bilmem kaçıncı ülke hallerinde nal toplar hallerdeymiş...Başkaları yılda 8-10 kitap okurken, ülkem insanlarının sekizi yılda bir kitap okurmuş...
Nasrettin Hoca\'nın gölü mayalaması misali...Eğitimdeki bütün ümitleri el yazısına bağlamış, BEKLİYORUZ:::
El yazısına karşı mıyım?
Hayır değilim...
Karşı olduğum şeyi bir örnekle açıklamak istiyorum...
Tavuğun eti de faydalıdır, yumurtası da...
Ama; normal şartlarda yaşatılan, normal tavuğun...
Sitresten birbirlerinin kanatlarını yiyen, antibiyotik deposu yapılmış, iki saat yerine, 20 dakikada pişirilebilen tavuğun değil...
El yazısının da faydaları var ama; günümüzde öğretilen şekliyle değil...Üç ayda, el yazısı öğretmeye çalıştığımız çocuklarımızı, birbirlerinin tüylerini yiyen tavuklara çeviriyoruz...
El yazısı, bireysel özelliklere uygun yöntem ve kişi ile uyumlu zamanda kazandırılacak bir beceridir...Bır sınıftaki 40 kişiye, aynı sürede 29 harfin ses ve sembollerini öğretme yarışı ile bir arpa boyu yol alamayız...El yazısı dahil, temel eğitimdeki yanlışlardan dönmezsek, geleceğin vebalini yükleniriz...
Israrla söylüyorum...Kitap okumayan kapasitesi gelişmemiş, öğrenmeye getiren çalışmayı davranışa dönüştürmemiş, manevi alt yapıdan yoksun nesillerin müsellibi olmaktan kurtulmadan, eğitimde bir arpa boyu yol almış sayılamayız...
Yukarıda değindiğim hususlar ile ilgili bilimsel gerçekler ve geçerli yöntemler ortadadır...
Bizim dillendirmeye çalıştığımız ufak-tefek şeyler...Şüphesiz en iyisini eğitim dizayncılarımız bilir...