HES Planıyla Suyumuza Çökmek
Suyu rahmet, toprağı vatan belleyen köyümün insanları derler ki: Neden bir şeyler yazmazsın bu HES’ler için!
İyi de ne yazalım, ne diyor, ne söylüyorsunuz var mı söylenecek sözler, yüreğe su serpen cümleler…
Olmaz mı yahu kardeşim! Olmaz mı!
Mesela bu Golaşa (Taşgeçit) Köyü, köylüleri tarafından dört yüz küsur yıl önce Osmanlının devri iktidarında; Rumlardan satın alınmış ve köylülerin üzerlerine tapu edilmiştir.
Diğer söze giren arkadaş; bu köy Karadereden taa yaylanın zirvesine kadar bu köyün tapulu malıdır. Derelerimiz o zirvelerden aşağı inerek çağlar ve bizim su ihtiyacımızı görerek kara dereye vasıl olur.
Diğer bir aksaçlı ağam hışımla ayağa kalkarak; bak kardeşim biz bu oyunların beşinci kol faaliyetleriyle, nasıl Siyonist ve Emperyalist güçlerin dümen suyuna hizmet ettiklerinin farkındayız. Bunlar yakında başlayacak dünyadaki su savaşlarının ayak oyunlarının ön çalışmalarıdır. Uyanık olunmalı birlikte dik durmalıyız.
Elleri nasırlı yüreği kınalı ninem susturur el alemi! Yüz yıllardır bizum büyük dedelerimuz ninelerimuz bu dağlarda bu vadilerde ne çileler ne sıkıntılar, ne açlıklar, ne yokluklar görmüşler ve bu dağları vadileri ormanları korumuş kollamışlar oğul; şimdi çıkmış birileri yok HES’tir, yok santraldır diyerek suya çökecekler he mi! Bu asla olamaz ve olmamalı dur. Neymiş şalcının oradan dağı delip suyu diğer vadideki sisteme akıtacaklarmiş! Peki, o vakit beri taraftaki 25 km vadi susuz kalınca ne olacak o yörenin hali? Bunların konuşulması bile abestir kötüdür kahredicidir! Utanmazmisinuz hiç…
Ya avcı bir arkadaş ne der: Biz köyümüzün deresinde alabalık, ormanlarında hınzır ve dağlarında kurt avlarız. Malum ayı avı yasak ama yolunu şaşırıp zarar veren bazı ayılar da kaza kurşunuyla telef olabiliyor. Diye devam eder bu tartışmalar ve sohbetler.
Bir diğer sohbetteki konuşulanları ve mesaj atanları da ilerideki bir zamanda konu edineceğim.
Ben mi ne diyorum! Dünyadaki en güçlü kuvvetlerden biri de benim anlayışıma göre imandır. İmanın karşısında hiçbir güç duramaz. Velev ki bu cehennem ateşi olsun, ancak bunun için de inanmış olmak gerekir.
Dün şu şunu dedi, bu bunu yaptı, geçin kardeşim bunları; suyuna sahip misin değil misin? Nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalığına, mahallelerin suyunun kesilmesine, değirmenlerin durmasına, çayırların susuz kalmasına, yaban hayvanının, kuşların, yılanların ve dere köpeklerinin susuz kalmasına razı mısın değil misin?
Ben razı değilim. Saygı ve Selamlarımla…