1916 Yılında bölgemizi işgal eden Ruslar 1917 yılında Rusyada çıkan Bolşevik ihtilali ile çekilmeye başladı ve 1918 yılında da bölgemiz düşman işgalinden temizlendi.
Bir yerde işgal varsa orada dram vardır. Bu dramlar anlatılamaz yaşanır. Yaşayanlar bilir ancak kalplerinin dili yok ki anlatsın. İşgale tanıklık etmiş dedelerden dinlemiştim. Gözyaşları denizleri emzirircesine akarken, sesine titreme vurmuş, sesi ile birlikte düşman yeniden geliyormuş gibi bedeni de titreyerek anlatmaya çalışmıştı. “Düşman geldi oy oy oy oyyyyyy, buralarda neler oldu oy oy oy oyyyyyyy”…
Bir zaman gerçek olarak yaşanan bu tarihi olaylar anlatılınca masal zannedilmeye başlandı. İbret alınmadı. Kütüphanelerimiz çöp olarak trenlerle yabancı ülkelere gidip isim değişikliği ile dünyaya modern bilim olarak yayıldı. Tarihi miraslarımız çalındı. Süper beyinlerimiz beyin göçüne maruz bırakıldı. Eğitim programlarımız ve kurumlarımız bilim, teknoloji yerine zaman zaman kaos merkezleri haline getirildi. Ülkeyi kalkındıracak genç beyinlere hedef gösterilmeyip boşluğa ve yokluğa terk edildi… İbret alınsaydı keşke.
Hala ibret almıyoruz. Bugün farklı coğrafyalarda, zaman zamanda içimizde yaşanan benzer olaylar karşısında da çok ciddi tedbirler alamıyoruz. Sormak gerekmez mi? Çadırdan imparatorluğa yükselmiş ve üç kıtaya hükmetmiş, gittiği her yere adalet, huzur ve insanlık götürmüş bir milletin evlatları olarak bu acziyet ne? Etrafımızı saran bu ateşi niçin söndüremiyoruz? Cumhuriyet kurulalı geçen yıllar niçin boşa gitti? Daha ne kadar yılımız boşa gidecek?...
Hangi yaştan olursa olsun, inancı ve ideali uğruna fedakârlık yapacak gençlere sesleniyorum. Necip Fazılın gençliğe hitabesini okuyun ve kim var sorusuna etrafına bakınmadan ben varım deyin. Bu memleket 15 Temmuz gecesi sınavını bu anlayışla verdi. Ancak bu memleket üzerinde daha çok planları olanlar var. Onların planlarını boşa çıkarmaya ve yenidünyayı kurmaya hazır mıyız? Roma’nın fetih müjdesinden haberdar mıyız?
Kurtuluş günleri etkinliklerine dikkat edelim. Kurtuluş günleri bizi Bedir’e, Uhud’a, Hendek’e, Mekke’nin Fethine, Endülüs’ün Fethine, Malazgirt’e, İstanbul un Fethine, Çanakkale’ye… Yani tarihe mal olmuş zaferlere taşımıyorsa hedef hâsıl olmuyor demektir.
Tarihi tarih bilinciyle okuyup gerekli dersleri çıkararak gerçek fetihlere ulaşmak ümidiyle günümüz mübarek geleceğimiz aydınlık olsun inşallah.
24.02.2017
Yunus ÇAKIR