ARAKLI’DA DOĞA, TARİH VE SPOR TURİZMİNE DAİR DÜŞÜNCELER
Kaşıkçı’da Profesyonel Spor Merkezi Kurmak
Araklı’da ayağı yere basan ve gelecek vizyonuna sahip muhtemel turizm yaklaşımlarına dair uzun süredir yazıyoruz. Araklı, ciddi tarih ve doğa turizmi yaklaşımlarıylaprojelendirilmeli ve yüksek ekonomik getirisi olan turizm altyapısı için hazırlanmalıdır diyoruz. Çünkü Araklı’nın geleceği hem tarımda hem de turizmdedir. Araklı vadilerinin ve nehirlerinin temiz kalabilmesi ve Araklı’nın kirletilmemesi içinAraklı ekonomisi; tarımsal üretime, tarih ve doğa turizmine dayandırılmalıdır. Bilinmeli ki, insanımız doğa ve tarih turizminden ekmek yemeğe başladıkça, Araklı’nın dağını, taşını, deresini, nehrini evi kadar temiz tutacak ve koruyacaktır. Doğa ve tarih turizmi, gelirin toplumun geneline yansıtılmasını da sağlayacaktır. Bu nedenle Araklı, Karadere’nin denize döküldüğü yerden Polut-Madur dağlarına kadar ki tüm sahada, hem derinliğine hem de genişliğine olacak şekilde, doğa, tarih ve spor turizmine hazırlıklı hale getirilmelidir. Hem de acilen.
Araklı’ya dair bahsedilmesi gereken ve aslında istikbal vaad eden turizm yaklaşımlarından biri de spor turizmidir. Araklı’daki spor eğitimi ve etkinliklerine dair evvelki yazılarımızda, uzun süredir harabe halde bırakılan Araklı stadının yeniden ele alınıp, stadyumun bir spor kompleksi yaklaşımıyla ve çeşitli spor branşlarına hitap edecek bir özellikte yeni ve esaslı müştemilatlarla inşa edilmesini yazmıştım. Fakat Araklı’daki spor meselesini yapılacak yeni bir stadyumla sınırlı tutmayıp, Araklı’yı esasen spor turizmine hizmet verecek bir profesyonel ve gelecek vaad eden bir spor merkezi özelliğine büründürmek de gerekmektedir. Böyle bir yaklaşım tarihi bir sorumluluktur. Aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir mesuliyettir.
Araklı’nın hemdoğa ve tarih turizmi, hem de spor turizmi konusundataşıdığı zenginliği ifade eden bir destinasyon örneğine Kaşıkçı’dakiZavzaga Kalesi veya kulesi denilen tarihi yapının hemen etrafında rastlamak mümkündür. Kaşıkçı’da kale yada kule denilen Roma yapısının bulunduğu kayalık, dağcılık ve tırmanış sporları için çok değerli bir durum arz etmektedir. Bir dönem taş ocaklarıyla mevkide büyük tahribat yapılmış olsa da, mevki turizm açısından hala ciddi bir potansiyel taşımaktadır. Karadere nehrinin hemen yanında yer alan Kaşıkçı mevkisi, Karadere vadisinin güney ve kuzey yönlü esen tüm temiz hava akımına açık bir halde olduğu için, spor eğitimlerinde önem taşıyan temiz bir koridor özelliği de taşımaktadır.Bu nedenle mevkide yapılması gereken muhtemel spor yatırımlarına yönelik tüm hukuksal altyapı oluşturularak, kalenin alt kısmı ve tüm taban kesimihem Araklı insanının spor ihtiyacına hem de profesyonel spor kulüplerinin kamp faaliyetleri ve antremanlarına hizmet verecek bir spor merkezine dönüştürülmelidir. Yolgören-Yassıkaya ve Çamlıca vadi tabanındaki eski yolun esaslı bir bisiklet yolu haline getirilmesi, Araklı ilçe merkezinden Kaşıkçı spor merkezine bisikletlerle ve bir spor yaklaşımıyla ulaşılması ise buradaki spor faaliyetlerine bisiklet sporunu da entegre edecektir. Yine Araklı istikametinden Kaşıkçı’ya doğru yürüyerek spor tesisine gitmek isteyecekler için ise eski toprak zeminli Kaşıkçı yolu mevcut haliyle korunarak sportif yürüyüş ve koşu güzergahı haline getirilmelidir. Araklı-Kaşıkçı arasındaki tarihi yol da bu şekilde Kaşıkçı’daki spor tesislerine entegre edilmelidir. Tüm bu yaklaşımlarla; tarihi kalesi ve doğasıyla Kaşıkçı, bu yaklaşımlarla çok ciddi bir spor merkezi haline getirilecektir. Diğer taraftan, Kaşıkçı’nın hemen yakınında merhum işadamı Hamit Özdağ tarafından yıllar evvel yaptırılan ve atıl halde bulunan büyük eğitim binası, bağışçıların rızaları alınarak ve bir köprü vasıtasıyla Kaşıkçı Kalesi tarafına bağlanarak, Araklı İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından bahsettiğimiz konuyla entegre olacak şekilde bir konaklama tesisine veya sosyal tesise dönüştürülüp sportif işleve kavuşturulmalıdır.
Araklı’yı Uçuracak Adım: Balon Turizmi
Doğa turizmi, yaşadığınız coğrafyayı temiz ve bakımlı tutmanıza bağlı olarak gelişiyor.Doğa turizmi bu sebeple yaşadığınız coğrafyayı sürekli temiz ve bakımlı tutmanıza da yol açıyor. Biliyoruz ki kaliteli ve paralı turist, korunan ve bakımlı tutulan bir tarihi mirasave temiz doğaya çok değer veriyor. Bu sebeplerle, Araklı’nın hem tarihi ve hem de doğal mirasını koruyacak yaklaşımlara sahip orijinal turizm adımlarından biri de balonculuk turizmi olabilir. Araklı’daki balonculuk turizmi, Turup’tan kaldırılacak balonlarla Pazarcık’a kadar vadi güzergahında bir turizm seferi düzenleme esasına dayalı gelişebilir. Araklı’da yapılmasını dillendirdiğimiz balonculuğun aslında benzer coğrafyalarda uygulanmaya başlandığını ifade edelim. Bu açıdan Ordu Perşembe yaylalarında yeni yapılmaya başlanan balon turizmi ciddi adımlarla ilerliyor.
Araklı’daki muhtemel balon turizmine başlangıç noktası bizce Turup Tepesi ve ormanı olmalıdır. Böyle bir yaklaşımın başlangıcının Araklı merkezindeki Turup tepesinin olması, Turup’a da ciddi değer kazandıracaktır. Dolayısıyla, Turup’un turizm amaçlı tesisleşmesine balon turizminin çok ciddi katkısı olabilir. Turistin Turup’a çıkışını teleferikle gerçekleştirmek ise, olaya çok daha farklı bir boyut kazandıracaktır.
Muhtemel balonlarla Araklı’da nasıl bir güzergah izlenebilir? İlk yol doğrudan Karadere vadisi boyunca balonculuk için uygun olan bir yüksekliğe kadar çıkıp, tekrar Turup’a geri dönmek şeklinde olabilir. Diğer bir yol, yine teknik özellikler ve hava koşulları müsaade ederse, tarihi ve doğal değeri yüksek mevkilere yönelik olabilir. Bu açıdan; Aho Dağı, Kayacık, Taşgeçit, Kayacık hattı anlamlı olabilir. Daha yüksek kotlara çıkmak mümkün olursa eğer; Polut ve Madur dağlarından geçilip, Pazarcık üzerinden vadi boyunca Araklı’ya inilebilir. Hatta Araklı’nın yayla kesimlerindeki farklı hatlarda ve özellikle yayla kesimlerinde mevsimlik faaliyet yapacak alternatif balon üsleri kurulabilir.Ayrıca; Turup-Yanbolu vadisi-Aho Dağı’na uzanan ve buradan Yeşilyurt Şehidliği-Marzuba-Küçükdere vadisine dönüp oradan denize paralel hatlaTurup’a varan hava güzergahı ise başka bir bakış açısı sağlayabilir.
Bahsettiğimiz ve Araklı’daki doğa ve tarih turizmine değer katacağına inandığımız bu yaklaşım tabi kikonunun uzmanlarının kararıyla kesin şekil alacaktır. Amahangi güzergahlar olursa olsun, Araklı vadilerindeki harp alanları, ormanlar, kayalıklar, şelaleler, yerleşimler, balon turizmine meraklı turistlere muhteşem manzaralar sunacaktır. Sadece Kayacık (Kizirnos) Galer kayalıklarından Araklı’ya doğru sis üzerinde uçmak bile, turistin aklını başından alabilecektir. Ama bizim bir an evvel aklımızı başımıza toplayıp doğa ve tarih turizmi doğrultusunda şekillenecek bir balon turizmine dair tüm çalışmaları ve altyapıyı oluşturmaya yönelik adımlar atmamız gerekiyor. Çok şey kaybettik lakin Araklı için artık kaybedecek vaktimiz yok.Bunu yöreyi iyi bilen ve halen keyifle araştıran bir insan olarak yazıyorum.
Araklı’nın Kalbindeki Zeytinlikler ve Falezler
Çeşitli yazılarımda “Araklı’nın Kalbi” olarak nitelediğim Araklı Konakönü tarihi zeytincilik faaliyetleriyle de biliniyor. Konuyla ilgili daha evvelki makalelerimde bilgiler vermiştim. Bahsimize rağmen gelinen durum gözönüne alındığında konuyu bir daha anlatmamız gerektiği gerçeği kendisini gösteriyor.
Araklı’nın Konakönü mevkii, Araklı’daki Samayeri/Semayeri (Şimdiki Yalıboyu Mahallesi) gibi tarihi zeytin ve zeytinyağı üretiminin yapıldığı bir yerdir. Araştırmacı yazar Sn. Zehra Topal, "Trabzon’da Zeytinciliğin ve Zeytinyağı Üretiminin Tarihçesi"başlıklı bir makalesinde Araklı’daki kadim zeytinciliğe dair önemli bilgiler vermiştir: “Osmanlı arşivlerindebulunan Tahrir Defterlerindeki veriler dikkate alındığında, 1486-1583 tarihleri arasında Sürmene nahiyesi sınırları içerisinde yer alan Araklı idari merkezinin (Konakönü) zeytinliklerle kaplı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Araklı, Samayeri (Yalıboyu) Osmanlı kaynaklarında zeytin yetişen köylerden biri olarak sıralanır.1583 tarihli defterde iki ayrı köy olarak kayıtlıdır. “Araklı nam-ı diğer Birasto/Berastine” olarak kayıtlı alanda (ki bu köy günümüzde Araklı’nın Konakönü ve Sırt mahalleleridir) 300 adet zeytin ağacı vardır. Elde edilen yağın 4 batmanı vergi olup, bu yağın nakdî kıymeti 200 akçadır. Diğeri “Araklı nam-ı diğer Cani/Cana” şeklinde kayıtlıdır. (Adı geçen köy, günümüzdeki Buzluca’dır). Burada 100 adet zeytin ağacı mevcut olup, elde edilen yağın 8 batmanı vergi olarak alınmıştır. Yağın nakdî kıymeti 400 akçadır. 1486 tarihli defterde Araklı 1 tam köy ve 2 hisse şeklinde kayıtlıdır. Araklı Karyesinde (köyünde); 1486'da 400 ağaç, 1554'te 300 ağaç ve 1583'te 400 ağaç bulunmaktadır.”
Konakönü’ndeki tarihi zeytin ağaçlarına ulaşabilmek için yıllar önce bizzat sahada yaptığım incelemelerde bir adet yaşlı zeytin ağacı tespit edebilmiştim. Daha evvelki yazılarımda, tespitini yaptığım ağaçtan kalemlerin alınmasını ve bölgeye uyumlu bu zeytin türünün aşılanarak çoğaltılmasını yazmıştım. Aynı düşüncelerimi ve teklifimi tekrarlamak istiyorum. Ziraat uzmanları, Konakönü’nde bulunan bahsettiğim ağaçtan kalem alıp aşılayarak bu zeytin türünü kurtarmaya çalışmalıdırlar. Eğer bu çabadan bir sonuç alınacağı anlaşılır ve bahsettiğimiz zeytin türünün ekonomik değeri tespit edilebilirse, Araklı Belediyesi bu zeytin türüne ait fidanları çoğaltarak “Konakönü Zeytini” adıyla markalaştırmalı ve zeytin türünü coğrafi işaretle tescillemelidir. Bilinmeli ki, Araklı’ya marka değeri; Araklı’ya ait kadim özelliklerin tespiti, tescili, koruma altına alınması ve hayata kazandırılması ile kazandırılabilir. Bundan sonra, kadim bir tür olan Konakönü zeytininin fidanları, tarihi yetişme alanı olan Konakönü, Hürriyet Mahallesi, Kalecik, Samayer, Buzluca hatta Yanbolu vadisinde ekilmelidir. Ama kadim zeytincilik, öncelikle ve özellikle Konakönü-Kalecik arasındaki uygun arazilerde ve vatandaşımızı ikna ederek, özendirerek pilot uygulamalarla başlatılmalıdır. Bilinmeli ki, zeytinyağının artık altın değeri taşıdığı bir önemde konuya dair ivedi adımların atılması, memleketin ve insanımızın faydasınadır.
Konakönü’ndeki diğer önemli husus, Konakönü’nün muhteşem doğal kıyılarıdır. Bu kıyılar falezleriyle meşhur Antalya’yı andırmaktadır. Falezin diğer adı yalıyardır. Yani dalga aşındırması sonucu meydana gelen diklikler demektir. Konakönü kıyıları bu sebeple, Araklı’ya dikkatle ve özenle bakabilenler için, Araklı’ya muhteşem bir görünüm kazandırmıştır. Araklı falezlerinin taşıdığı doğal değer ve turizm potansiyeli nedeniyle değerlendirilmesi ve Konakönü kıyılarının profesyonel bir yaklaşım olan dalış turizmi için hazırlanması gerekmektedir. Bununla birlikte Konakönü’nün derin ve temiz kıyıları, su sporlarının ve konuyla ilgili eğitim alacak branşların eğitim merkezi haline getirilmelidir.
MEHMET AKİF BAL
Tarihçi-Yazar
Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
05/01/2024
Yaş 75 Araklımızı yeni yeni tanımaya başladım,teşekkürler Akif Hocam...
İsmail Gürcüoğlu
05-01-2024 21:58