Namuslu, dürüst, çalışkan ve ahlak sahibi. Vakur, onurlu, erdem ve kişilik sahibi. İlim, irfan ve eğitimli… Akademik kariyer sahibi…
Çalmayan, çaldırmayan; soymayan ve soydurmayan. Hakka, hukuka riayet eden; haram yemekten Azrail’den korkar gibi korkan. Hiçbir şeyden korkmayan, çekinmeyen sadece ‘’Allah’tan (c.c.) ve Allah’tan korkmayandan korkan.’’
İlmi, feraseti, dirayeti ve çalışmayı kendisine düştür edinen, sözünün eri, az konuşan ve çok çalışan. Herşey için söz vermeyen, sadece yapabilecekleri için söz veren. Ekip ve takım çalışmasını özümsemiş, ideal ruhla çalışmayı benimsemiş bir başkan. Duruşuyla, oturuşuyla, kalkışıyla ve hitabeti ile insanları rahatlatan, güven veren. Her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında olan. Güçlünün değil, haklının yanında olan. Hukuk, ahlak ve sosyal normları kendisine ilke edinen bir başkan. İlklerin ve ilkelerin peşinde, prensiplerle hareket eden. Üstünlerin, ileri gelenlerin, hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunan. Şehir imar planlarına zaman zaman değil, her zaman ve her zeminde uyan. Kasasındaki her kuruşta, bölgesindeki her insanın hakkının olduğunu bilip, ona göre harcamalara dikkat eden bir başkan. Kolunun altında bir ajandası olan, Her zaman aynı dil ve üslubu kullanan bir başkan. Kapalı kapılar ardında başka, meydanda başka konuşmayan bir başkan. Halkına hizmetten zevk alan, hizmeti ibadet aşkıyla yerine getiren bir başkan. Seçilene kadar partisinin adayı, seçildikten sonra halkının hizmetkarı olan bir başkan. Kendisine oy vermeyip en ağır muhalefeti yapanlara da hizmette adaleti sağlayan bir başkan. Sadece yaptıklarını ve yapacaklarını anlatan bir başkan. Söz verip de yapamadıklarını da dobra dobra mertçe açıklayan bir başkan. Adaletten, hukuktan, dürüstlükten, ahlaktan asla taviz vermeyen bir başkan. Halkının iyi gününde, kötü gününde
hiç ayrım yapmadan her zaman yanında olan bir başkan. Plan ve programlar dahilinde kadrosuyla işbirliği, güç birliği yaparak çalışmayı seven bir başkan. Çok düşünüp, az konuşan bir başkan. Kırk ölçüp, bir biçen bir başkan. İstişareyi ve danışmayı ilke edinen bir başkan. Dik durup diklenmeyen, devlet ile millet arasındaki dengeyi iyi kurarak, köprü vazifesi yapabilen bir başkan.
Herşeyden önce, ‘’Ahlak ve Maneviyatı’’ kendisine ilke edinen bir başkan. Halkının değerleri ile örtüşen, halkının inancıyla, tarihi ile, kültürü ile, gelenekleri ile ters düşmeyen bir başkan. Zaman zaman, ilim, irfan, hikmet ve kanaat önderleri ile istişare eden bir başkan. Halkı ve şehri derinden ilgilendiren proje ve kanallarda çalışma arkadaşları ile istişare eden bir başkan. Toplum kesimleri ile, halk katmanlarıyla danışma meclisleri düzenleyen bir başkan. Partisinin dünya gerçekleri ile barışık ve yüce ideallerin gerçekleşmesi için gayret gösteren bir başkan. Devletin mumuyla devletin işini, kendi mumuyla kendi işini halleden bir başkan. Halkıyla, seçmeni ile ve sevenleri ile ters düşmemek için maksimum gayret gösteren bir başkan. Yapacak olduğu anketlerle halkının nabzını tutabilecek bir başkan. Halkının rehberliğine ve işaretine itaat edebilecek bir başkan. İşine gelmese de çuvaldızı kendisine sokup, kızılcık şerbetini içebilecek bir başkan.
Halkımızın, İslam Dünyası’nın, hemşehrilerimizin ve sevgili okurlarımızın, mübarek Kurban Bayramlarını en kalbi, en derin, en sıcak duygularımızla tebrik eder; Birlik, beraberlik ve kardeşliğimize vesile olmasını dilerken, İslam Coğrafyası’ndaki akan Müslüman kanının durmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim
“Ne mutlu haktan yanayım diyene”
Ali ihsan Öztürk
Ekim 2013