TRABZON ARAKLI’DAKİ
RESMİ İNTERNET SİTELERİNİN KISA BİR ANALİZİ
Mehmet Akif Bal
TARİHİ MİRAS KİMLİKTİR, KİŞİLİKTİR
Vatan ettiğimiz coğrafyanın hemen her tarafı büyük bir tarihi mirasa sahip. Tarihi miras bilindiği üzere sadece kuşaktan kuşağa intikal bir mal değil; günümüze, yarınımıza, toplum hayatımıza, ekonomimize, kültür hayatımıza ve turizm yaklaşımlarımıza yüksek katmadeğer sağlayacak bir birikimdir. Tarihi mirasa dair atılması gereken ilk tutarlı ve esaslı adım, önce tarihi ve kültürel varlığın tespiti ve tesciline yönelik olmalıdır. Çünkü varlığını ve hususiyetini bilmediğiniz tarihi miras, çoğu insan için bir taş veya moloz yığınından başka anlam ifade etmez.
Tarihi miras için kimlik de denilir. Lakin tarihinize ne kadar saygılı ve sahiplenici davranırsanız, tarih o kadar kimliktir. Başka bir ifadeyle kimliğiniz, tarihinizle ilgili olduğunuz kadar değerlidir. Bu kimlik aynı zamanda bir toplumsal kişilik kaynağıdır. Tarihin kimlik ve kişilik olduğunun kavranması için bu konuda hem aileden, hem sosyal muhitten, hem de kurumsal eğitim öğretim yaklaşımlarından ciddi şekilde nasiplenmiş olmak gerekir. Bilmeliyiz ki tarihi miras, dikkatsiz, duyarsız ve ona saygılı olamayan insanlara kimlik olmaz. Bütün bu anlatımlardan çıkarılacak en anlamlı sonuç şudur: Tarihe sahip olmak ve o mirasa sahip çıkmak kadar, tarihi varlığınızı iyi ve anlaşılır şekilde ifade edebilmeniz gerekmektedir. Bu açıdan resmi kurumların önce kendilerini ve daha sonra yörelerindeki tarihi mirası en iyi ifade ettikleri kanalların başında gelen kurum internet siteleri büyük bir fonksiyon taşımaktadırlar.
RESMİ İNTERNET SİTELERİNDEKİ HASSASİYET
Resmi internet sitelerinin önemine dair hazırldığımız bu yazımızda özellikle Araklı’daki resmi kurumların internet sitelerini incelemeye çalıştık. Bilindiği üzere Araklı ilçemizdeki resmi kurumların öncüsü Araklı Kaymakamlığıdır. Bu makam, esasen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının temsilcisi olma özelliği taşımaktadır. Onun içindir ki, il ve ilçe mülki amirleri çok hassas ama bir o kadar da temsil gücü yüksek makamın idarecileridir. Valiler ve kaymakamlar, temsil ettikleri mevki gereği çok saygın bir görevi idame ettiren kamu görevlileridir. Mülki amirlerin mesleki donanımı, duruşu, liderliği ve inisiyatif gücü ise bu görevlerini taçlandıran bireysel hususiyetlerdir.
Valiliklerin ve kaymakamlıkların resmi internet siteleri yüksek bir bilinç kaynağı olma rolüne sahip olup, bu sebeple yüksek kültürel donanımı ve ifade zenginliğini ortaya koymak durumundadır. Biliyoruz ki resmi kurumlarımızın internet siteleri sadece bir duyuru kaynağı değildir. Öylesine düzenlemiş dijital ortamlar ise hiç değildir. Öncelikle kurumun kimliğidir. Esasen kurumun ve kurumun temsil ettiği hususiyetlerin izahıdır. Resmi kurumların özellikle tarihi miras konusundaki hassasiyeti; tarihi hafızanın korunması yanında, toplumun bilinçlenmesinde ve kültürel mirasa sahip çıkılması konusunda da büyük öneme haizdir. Resmi internet siteleri vasıtasıyla hem yörenizde, hem ülkenizde hem de dünyada tanınır oluyorsunuz. Dolayısıyla kurumlara ait resmi internet siteleri büyük ciddiyet ve hassasiyet içerisinde ele alınmalıdır. Kurum siteleri hem birikimi ortaya koymada hem de birikimi en anlaşılır şekilde ifade etmede uzman insanlar tarafından yönlendirilmelidir.
ARAKLI KAYMAKAMLIĞININ İNTERNET SİTESİ
Kaymakamlık Sitesindeki “Araklı Adının Kökeni”
Araklı Kaymakamlığının resmi internet sitesinin özellikle Araklı tarihçesi ile ilgili bölümünü ele alarak konumuza başlamak isteriz. Araklı Kaymakamlığının resmi sitesinde ve http://arakli.gov.tr/arakli-adinin-tarihcesi# linkinde Araklı’nın tarihçesine ve özellikle ilçenin adının nereden geldiği konusuna dair üzerinde açıklama yapılması gereken ifadelere rastlanmaktadır. Nokta ve virgülüne dokunmadan olduğu gibi nakledeceğimiz bu bölümde, Araklı adının kökenine dair şu bilgilere yer verilmiştir:
“Mevcut ismin kayıtlara geçmiş en eski formu 15. yüzyıla ait bir Trabzon İmparatorluğu belgesinde "Herakleia" şeklinde ve Sürmene bandonuna bağlı bir köyün adı olarak geçer. Doğu Roma İmparatoru Herakleios'un 626 yılında ordusuyla bugünkü Araklı burnunda konakladığı için buraya Hêráklia yani "Heraklios'un yeri" dendiğine inanılmaktadır. Araklı adının Arakale kelimesinden bozularak üretildiği de iddia edilmektedir. Gerçekte Araklı isimlendirmesi, Trabzon İmparatorluğu'nun son dönemine ait resmi kayıtlarda "Herakleia" olarak görünen köyün adının, Osmanlı döneminde, aynı bölgede yoğunlaşmış şarap ve rakı üretimine de atfen, halk etimolojisi yolu ile "Arak-lı" olarak yakıştırılması ile ortaya çıkmıştır. Dönüştürülen bu ismin kökü olan Arak genel olarak damıtılmış içkileri, özelde ise rakıyı ifade eden Osmanlıca bir terimdir.”
Sorular ve Analizler
Araklı Kaymakamlığının resmi sitesinde verilen Araklı adının izahına dair bilgilere yönelik analizimize öncelikle şu soruyla başlamamız gerekiyor. Kaymakamlığın resmi internet sitesinde geçen, Araklı adının “Heraklia”dan geldiğine ve buna “15. Yüzyılda Trabzon İmparatorluğu belgesinde” rastlanıldığı bilgisinin kaynağı nedir? “Doğu Roma İmparatoru Heraklios’un Araklı Burnunda konakladığı” bilgisi nereden alınmıştır? Araklı Burnu neresidir? Yukarıdaki metinde geçen Araklı Burnuna “Herakliosun Yeri” ismini kim vermiştir? Böyle bir isimlendirme doğru mudur? Günümüzdeki ticari işletmeleri andırır bir “Herakliosun Yeri” ifadesine rastlamak tarihte mümkün müdür?
Metindeki en ciddi problem, Araklı adını “rakıya” boca etmekle ilgilidir. Araklı Kaymakamlığının sitesinde Araklı isminin Osmanlı döneminde “rakı” ve “şarap” üretiminden kaynaklı olarak “Araklı” olduğunu ifade eden bilgi doğru olabilir mi? Osmanlı Devleti buraya vere vere rakıdan kaynaklı bir ismi mi layık görmüştür? Sarhoş edici bir içkinin adını, Araklı’ya adı olarak vermek Osmanlı Devleti’nden beklenen bir yaklaşım mıdır? Halbuki Araklı’ya; ilçenin çarşıbası mevkiinde yer alan ve Sürmene ile Araklı arasında bir ara kale özelliği taşıyan Hyssus Kalesinden dolayı bazı yerli ve yabancı tarihçilerce “ara kale” tanımlamasının yapıldığını ifade etmek varken hatta bu “ara kale” ifadesinin Araklı için yer adı anlamında daha yerli yerinde bir tanımlama olduğu ortadayken işi rakıya veya Heraklie’ye boca etmenin manası nedir? Rakı ifadesini bir taraf bırakın, Doğu Roma İmparatoru Heraklios’un Araklı’ya geldiği dahi kesinleşmiş bir konu değildir. Öyleyse, kesinliği doğrulanamamış kavramların kaymakamlık sitesine doğru bilgi gibi konulmasına kim müsaade etmiştir? Araklı Kaymakamları bu siteye şimdiye kadar hiç mi bakmamıştır? Dolayısıyla böylesi çelişkilerin Araklı’ya ciddi zararlar vermemesi için sağlam adımlar atmak gerekiyor. Ben bu yüzden bir önceki yazımda, bir fikir olarak, Araklı’nın adını “Arakale” yapmalıyız demiştim. Araklı’daki Hyssus Kalesinin bir arakale özelliğinde olmasından hareketle. Araklı adının tarihi gerçeği de budur diye açıklama yapmıştım. Ama bunun için Araklı yerel yönetimi ve Araklı STK’ları çok ciddi bir irade ortaya koymalıdır.
Kaymakamlık sitesindeki yer adlarıyla ilgili bu bilgiler arasında yer alan tahmin ifadeleri ise başka bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilmeliyiz ki, yer adlarıyla ilgili yazılacak makalelerde veya kitaplarda her türlü bilgi değerlendirmeye alınabilir, her iddia ve ihtimal incelenebilir. Ama, Kaymakamlık ve belediye gibi resmi kurumların internet sitelerinde bir ilçenin tarihine dair bilgiler verirken; kesin olan, tartışmaya mahal vermeyecek, soru işaretleri oluşturmayacak ve kaynağı belli bilgilere yer vermek gerekir. Bir resmi kuruma ait internet sitesinde bilgiler verilirken; “İnanılıyor” veya “İddia ediliyor” cümleleri sarf edilmez. Telafisi mümkün olmayacak bilgi yanlışlarına yol açmamak ve vatandaşın kafasını karıştırmamak için böyle davranmak gereklidir. Bir de Araklı ve bölgesi üzerine yapılacak her bir araştırmada, resmi kurum sitelerinin bir kaynak olarak gösterilebileceği ihtimalini göz ardı etmemek lazım geliyor.
Kaymakamlık Sitesindeki “Araklı İlçe Tarihi”
Araklı Kaymakamlığının resmi sitesinde ve http://arakli.gov.tr/tarihce# linkiyle yer alan Araklı İlçe Tarihi başlığı altındaki bilgilere de yine noktasına ve virgülüne dokunmadan yer vermek isterim:
“Araklı İlçesi Sürmene İlçesine bağlı bucak iken, 27.02.1953 tarih ve 6068 sayılı Kanunla ilçe olmuştur. Araklı ilçe merkezinde 150 yıllık bir yerleşim yeri olduğu bilinmekte, merkezde ve çevrede daha eski yerleşim ile ilgili gerekli kazıların yapılmamış olması sebebiyle elde mevcut değildir. Arkeolojik bulguların yokluğuna rağmen uzun süre yerleşim alanı olan kalelerin ve merkez ile çevresindeki diğer yerleşim yerlerinin adları etimolojik (Kelimelerin hangi kökten geldiğini ve ne gibi değişimlere uğradığını incelemek) tetkiki kültürel verilerin kıyaslamasıyla Araklı tarihinin geçmişe dair fikirler ortaya koymamaktadır. 1. Dünya Savaşında Çanakkale Savaşından sonra Osmanlı Genel Kurmayının Çanakkale birliklerini 11. Ordu adıyla işgal etmeleri üzerine bir Rus Tümenin de Karadeniz Kıyı Şeridini işgale başlamasıyla Araklı 1916 da Rus kuvvetlerince işgal edilmiştir. Yaklaşık 22 ay Rus ve ayrılıkçı Ermeni güçlerinin ellerinde kalan Araklı 25 Şubat 1918 de Türk Birliğince kurtarılmıştır.”
İlçe Tarihi Başlığına Dair Sorular ve Analizler
Araklı’nın tarihine dair bilgilerin verildiği bu başlık altında, çeşitli bilgi yanlışlıkları hatta derin bilgi çelişkileri yanında yoğun anlatım bozukluklarına da rastlanmaktadır. Bu kısımda geçen ve yüksek anlatım bozukluğu taşıyan ifadelerden birinde; “yerleşim yerlerinin adları etimolojik tetkiki kültürel verilerin kıyaslamasıyla Araklı tarihinin geçmişe dair fikirler ortaya koymamaktadır” denilmesiyle birlikte, aslında şu ana kadar Araklı’nın bir tarihi ve tanımı olmadığına da vurgu yapılmaktadır. Bu açıklamadan hareketle sormak gerekiyor. Araklı ilçesinin tarihi yok mudur? Yoksa Araklı yeni kurulmuş bir yerleşim midir?
Bu açıklamada sonra metinde süratle Birinci Dünya Savaşı’na geçilmektedir. Metinde okuyucuyu bir imla ve anlatım bozukluğu faciasıyla karşı karşıya bırakmakla birlikte, konu bir anda Araklı’nın Birinci Dünya Savaşı’ndaki vaziyetine geçmektedir. Öncelikle sormak gerekiyor. Metinde verilen; “Çanakkale birlikleri”, “11. Ordu”, “bir Rus Tümeni” ifadeleri nedir? Birinci Dünya Savaşı yıllarında Araklı’da bu adlarla muharebe eden askeri birlikler hiç olmuş mudur? Bu askeri yapılar nereden çıkmıştır? Kaynağı nedir? Konuyu burada bırakmadan daha geniş bir açıdan sormaya devam etmek istiyorum: Araklı’nın tarihçesinin anlatılmaya çalışıldığı bu metinlerde Türk ve Müslüman nerededir? Osmanlı dönemi Araklısı nerededir? Araklı’nın fethi ve yöreye yerleştirilen Türk ve Müslüman nüfus nerededir? Araklı’yı kuran Hazinedarzade Osman Paşa nerededir? Bu dönemde Sürmene kazasının idari merkezi yapılan Konakönü’nün hususiyetleri ne olmuştur? Rus işgali yıllarında Araklı’da muhacirliğe çıkamayan Müslüman ahalinin yaşadığı katliamların bilgisi nerededir? Muhacirliğe çıkan Araklı Müslümanlarının yürekleri yaralanan yaşamları nerededir? Araklı’daki Rus ve Ermeni zulümleri nereye gitmiştir? Araklı’da işgalci Ruslara ve onlara bağlı Ermeni çetelerine kan kusturan Osmanlı nizami birliklerinin ve Türk milislerinin şanlı mücadeleleri nerededir? Daha doğrusu; Karadere Vadisindeki, Aho’daki, Madur’daki, Polut’taki, Pervane’deki, Bifera’daki ve Kizirnos’taki Türk savunması ve taarruzları nerededir? Yeşilyurt’taki Beyoğlu Jandarma Taburu ve Yeşilyurt Şehidliği nerededir? Karadere nahiyesine ve bu nahiyenin daha sonra ilçe olma sürecine niçin yer verilmemiştir? Bu soruların cevapları Araklı Kaymakamlığının veya belediyesinin sitesine giremeyecek kadar önemsiz midir?
ARAKLI BELEDİYESİNİN RESMİ SİTESİ
Araklı Belediyesi’nin resmi sitesindeki durum, Kaymakamlık sitesindeki vaziyetten çok da farklı değildir. Bir parça özenli davranılsaydı, Araklı tarihi ve kültürü üzerine yazılmış ve yazdığımız kitaplar ve makaleler okunabilseydi, bir bilene danışılsaydı yahut istişare edilebilseydi, ilçenin iki önemli kurumundaki ilçe tarihçesine dair böylesi sıkıntılı anlatımlarla karşılaşılmaz ve resmi internet sitelerindeki bilgiler tartışma konusu yapılmazdı.
Belediye Sitesindeki “Araklı Tarihi” Anlatımı
Araklı Belediyesi’nin resmi internet sitesinde yer alan https://arakli.bel.tr/tarihi adlı linkteki ilçe tarihine dair bilgileri, konunun izah edilmesi için noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi aktarmak istiyorum. Araklı Belediyesi resmi sitesinde yer alan bilgiler şunlardır:
“Doğu Karadeniz’deki diğer yerlerde olduğu gibi Araklı’nın da tarih öncesi arkeolojik çalışmalarla aydınlatılmış değildir. Ancak binyıllar boyunca Doğu-Batı ticaretinin en canlı güzergahı olan İpek Yolunun Karadenize ulaştığı toprakların üzerinde kurulmuş olması ticari değerinin yanında askeri ve jeostratejik değerlere sahip olması ilçedeki yerleşimin Trabzondan çok sonra olmadığını düşündürtmektedir. Doğu Karadenizi Güneyden kuşatan ve savunmasını kolaylaştıran, dağlar Anadolu’ya hükmeden yönetimlerin bölge üzerinde otorite kurmasını, ticari ve sair ilişkilerle bölge kültürünün değiştirilmesini uzun süre engellemiş kendi bildiğince kendine yeterek yaşamayı benimseyen bir insan tipinin oluşmasına neden olmuştur. Hititler döneminde bölgenin madenlerini işleyen halkı Haliblerden maden alındığı, Asurluların Batı İran’dan gelerek bölgeyle sınırlı ticari ilişkilerde bulundukları bilinmektedir. Bölge ilk sömürgeci ziyaretini MÖ 750 yıllarında Miletliler vasıtasıyla yaşadı. Ancak bu yıllarda Kafkasya üzerinden başlayan Kimmer akınları sebebiyle sömürgeciler bölge yerleşmeye fırsat bulamadılar. Kimmerler’den sonra İskitler, Medler ve Persler kısa süreli hakimiyetleri olmuştur. Trabzon çevresindeki halklardan bunların özelliklerine yaşama biçimlerine yetiştirdikleri karakterlere dair bilgilerden sözeden Ksenefon MÖ 400 yılında Bayburt-Trabzon yolculuğunda bölgenin yerli halkları olan Kolhlar Makronlarla savaşlarını eseri Anabasiste yazar. Araklı, Trabzon’un doğusunda olup, ilk yerleşim merkezi bugünkü ilçe merkezinin batısında bulunan ‘Konakönü’ mevkiidir. İlçe, 1916 yılında Rus işgaline uğramış ve 1918 yılında bu işgal sona ermiştir. 1953 yılında Sürmene’den ayrılarak ilçe olmuştur.”
Belediye Sitesinde Dair Sorular ve Analizler
Araklı Belediyesi resmi sitesinde yer alan bilgiler arasında Araklı tarihine dair gözle görülür ve karşılığı olabilecek sadece iki cümle var: Bunlardan biri “Araklı’nın da tarih öncesi arkeolojik çalışmalarla aydınlatılmış değildir” cümlesidir ki bu doğrudur. Diğeri ise, “Araklı, Trabzon’un doğusunda olup, ilk yerleşim merkezi bugünkü ilçe merkezinin batısında bulunan ‘Konakönü’ mevkiidir. İlçe, 1916 yılında Rus işgaline uğramış ve 1918 yılında bu işgal sona ermiştir. 1953 yılında Sürmene’den ayrılarak ilçe olmuştur” bilgisidir.
Bu iki cümle dışındaki diğer bilgiler; kelime kalabalığı etmekten başka işe yaramayan, Araklı’nın tarihini doğrudan açıklamaktan uzak, hangi kaynağa dayalı olduğu belirsiz afaki cümlelerdir. Bunlara “Bilgi” demiyorum. Özellikle “cümle” diyorum. Çünkü “bilgi” kelimesinin kökünde “bilmek” vardır. Yukarıda naklettiğimiz cümlelerin ekseriyeti ise bilgiden uzak cümlelerdir. Burada durup bazı sorular sormak lazım geliyor. Yukarıdaki açıklamalar arasında geçen; “kendi bildiğince kendine yeterek yaşamayı benimseyen bir insan tipi” ne demektir? Böyle bir insan tipi var mıdır? “Hititler döneminde bölgenin madenlerini işleyen halkı Haliblerden maden alındığı” cümlesinde geçen “Hititlerin” Araklı ile nasıl bir alakası olmuştur? Metinde geçen, “Haliblerden maden alan halk” kimdir? “Kolhların Makronlarla savaşları”nın Araklı’yla alakası nedir? Kolh ve Makron’un Araklı’daki yeri nedir? Dahası Ksenefon’un Araklı’yla ilgisi nereden kaynaklanmıştır? Peki Ksenefon kimdir? Ayrıca, “ilk yerleşim merkezi bugünkü ilçe merkezinin batısında bulunan ‘Konakönü’ mevkiidir” bilgisi doğru mudur? Bunun doğrusu, Konakönü’nün ilk yerleşim merkezi değil de, Sürmene’nin ilk idari merkezi olması değil midir? Ama en önemlisi nedir bilir misiniz? Belediyenin sitesindeki tarihçede Türk nerede, Müslüman nerededir? Osmanlı nerede, Cumhuriyet nerededir? Araklı Belediyesinin kuruluşuna niçin yer verilmemiştir? Halbuki tüm bu soruların cevaplarına 30’a yakın Araklı konulu makalemde ve 5 Araklı konulu kitabımda çok açıklayıcı şekilde yer vermeye çalışmıştım. Demek ki hiç okunmamışlar!
Araklı Belediye internet sitesinden alıp, olduğu gibi verdiğim yukarıdaki metinde yer alan imla ve anlatım bozukluklarına ise hiç girmek istemiyorum. Ondan bahsedersem metin komple elde kalır, site çöker. Lakin biz yine de yapıcı olmak durumundayız. Araklı Belediyesinin bu konudan sorumlu değerli çalışanları, sitelerindeki bilgileri süratle gözden geçirmeli hatta acilen yeni ve tutarlı bir ilçe tarihçesini siteye eklemelidirler. Bu açıdan bize düşen bir konu olursa, sadece ve sadece ilçemin kültürel kalkınması adına kendilerine yardımcı olacağımın bilinmesini isterim.
TEKLİFLER
Araklı’nın tarihi tektir. Araklı Kaymakamlığının sitesinde farklı bir Araklı, Araklı Belediyesi’nin sitesinde farklı bir Araklı anlatılması doğru değildir. Her iki site için anlamlı ortak bir tarihçe hazırlanmalıdır.
Araklı’nın Osmanlı önceki dönemi kadar, 1461’deki fethinden sonraki sürece de kurum sitelerinde yer verilmelidir. Osmanlı döneminde Araklı Konakönü’nün Sürmene idari merkezi olması özellikle metne dahil edilmelidir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Araklı’daki harpler detaylıca ele alınmalıdır. Araklı’nın tarihi camileri, köprüleri, evleri resmi sitelerde yer almalıdır. Araklı’ya ait doğal güzellik ve zenginliklere hem görsel hem de detaylı bilgilerle yer verilmelidir. Araklı’nın her bir mahallesinin tarihçesi hazırlanmalı ve sitede yer almalıdır. Kaymakamlık ve belediye sitelerinde dijital olarak ve birkaç yabancı dilde bir turizm rehberi olmalıdır. Bilinmeli ki, yüksek turizm potansiyeli taşıyan Araklı’nın, mevcut resmi sitelerdeki zayıf anlatımlarla ve tanıtımlarla turizmde bir performans göstermesi mümkün değildir. Konuya hissileşmeden bakmak, bir yüksek sorumlulukla ve ivedilikle eğilmek gerekmektedir.
Araklı Kaymakamlığının sitesinde, Osmanlı’dan günümüze tüm Araklı şehidlerine ve gazilerine, şehadet bilgileri ve gazilik bilgileriyle yer verilmelidir. Geçmişte görev yapmış Araklı kaymakamlarının fotoğrafları ve biyografileri Kaymakamlık sitesinde yer almalıdır. Kaymakamlık sitesinde eski kaymakamların fotoğrafları yerine İçişleri Bakanlığının logosunu koymak iyi bir yaklaşım değildir. Ayrıca her bir kaymakamın görevi süresince Araklı’da yapılan esaslı, kalıcı ve ilçeye değer katan işler kaymakamların biyografisi kısmında belirtilmelidir. Diğer kamu kurumlarının Araklı’daki yatırımları, bir kronolojik yaklaşımla Kaymakamlık sitesinde verilmelidir. Bu şekilde Araklı’daki değişim ifade edilmelidir.
Araklı Belediyesinde görev yapmış belediye başkanlarının biyografilerine Araklı Belediyesinin resmi sitesinde yer verilmelidir. Araklı Belediye Başkanları tarafından Araklı’ya dair yapılmış kalıcı işler, belediye sitesinde ve belediye başkanlarının biyografileri arasında yer almalıdır. Bu açıdan, Araklı Belediyesi resmi sitesinde Araklı’da efsane bir belediye başkanı olan merhum Yılmaz Çebi’ye dair anlamlı bir metnin niçin olmadığı üzerinde ciddiyetle durmak gerekmektedir.
Cumhurbaşkanımızı temsilen Araklı’ya yeni tayin edilen Kaymakam Beyefendinin bu konuya hassasiyetle eğileceğine, Kaymakamlık sitesine ciddi ve tutarlı bir içerik kazandıracağına hatta Araklı’daki diğer resmi sitelere emsal olacak bir adım atacağına inanıyorum, inanmak istiyorum. Kaymakamlık sitesinin ciddiyetle ve Araklı’ya yakışır bir bilgi altyapısı ile donatılması için, memleketimiz Araklı’ya yönelik elimizden gelen her kültürel katkıyı verebileceğimizin bilinmesini bu vesileyle bir daha ifade etmek istiyorum.
Mehmet Akif Bal
Tarihçi-Yazar
Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Yorum Yazın