İstanbul’da bir maç oynadık, sanki savaş var gibiydi. Maçı bu duruma getiren olayları biz Karadeniz’liler unutmadık, unutturmayacağız da.
Millet sanıyor ki Karadeniz’li unutkandır, Karadenizli olaylar arasında bağlantı kuramaz. Oysa biliyoruz ki Memleketimize gelecek ekonomik katkıdan; Trabzon’da yaşayan simitçinin, çaycının, su satan bir çocuğun pay alacak olan insanların kupası çalınmış. Kupamızı çalanlarla maçımız vardı. Medyamızın çoğunluğu hırsızın lehine düşünse de biz kupamızı çalan hırsızı görünce hırsız deriz başka ne diyelim, beyefendi diye mi hitap edelim?
Bunca zamandır Trabzonsporlu siyasetçi, bürokrat ya da kamu hizmetinde bulunan ve gönlünü Trabzonspor’a kaptırmış insanlar hiç çaba göstermediler. Çaba gösterselerdi kupa hırsızdan alınıp Trabzonspor’a verilirdi. Biz memleketinin umutlarını çalanlarla mücadele edecek insan yetiştirmemişiz. Kimileri siyasi nedenlerle kimileri kişisel nedenlerle bu işe girmemişlerdir. İstanbul’da yaşayan ve İstanbul takımlarının yönetiminde görev alan Karadeniz’liler, azcık ta memleketlerini düşünselerdi bu durum buralara kadar gelmezdi. Biz Ferdi Tayfur filmlerindeki haksızlığa uğramış seven erkek gibi olduk hep. Bu durumdan birlik olursak kurtarabiliriz ancak.
Başkanımız Hacıosmanoğlu hakemi aramış, televizyonlarda , radyolarda, gazetelerde ve de sanal alemde kıyametler kopuyor. Allah aşkına Fenerbahçe için soyunma odasını basan kişiye ne tepki gösterildi. Biz güçlü olacaksak; medyada, hukukta ve siyasette memleketimizin çıkarları kendi çıkarlarımızdan önce olmalı. Bu olabildi mi? Asla!!! Trabzon’da ya da ülkenin çeşitli taraflarında yaşayan insanlarımızın ortak paydamız olan Trabzonspor’un çıkarları için derhal bir araya gelmelidirler. Gelemedikleri için kumpas vs. denilerek yeniden yargılanma istediler ve de kabul ettirdiler. Eğer güçlü lobimiz eğer güçlü siyasetçilerimiz ve de eğer güçlü hukukçularımız olsa onları tabiri caizse ağlatırdık. Demek ki eksiklerimiz çok. Bir araya gelemediğimiz için Mahmut uslu çirkefçe yorumlar yapıyor. Uyan ey TRABZONSPOR’lu. Boş verin muhalefeti, kupayı alalım mağduriyetimiz giderilsin. Birileri “enter” tuşuna basar herkes yerli yerine gider.
Sonuç olarak, bu problem Hacıosmanoğlu’nun problemi değildir. Siyasetçisi , hukukçusu, bürokratı bir araya gelip, kupamızı ağlatarak çalanlardan geri almayı başarabilmeli. Bu potansiyel var mı? derseniz bizde o potansiyel mevcut. Yeter ki birlik olalım. Tam saha pres yapalım.