Kanayan yaramız,Dinmeyen acımız ve vazgeçilmez Dava'mız

Merhaba Dostlar,baska bir konu hakkında yazacaktım,ama Filistin kan ağlarken,kafamdaki her şey uçup gitti.ne yazsam,ne anlatsam ne önemi var ki

Şöyle Arşivimi bir kariştırdım, Sendika Başkanlığı yaptığım yıllarda,yaptığım basın açıklamaları ve yazdığım köse yazılarını gördüm.
 

Filistin yaramıza değinirken israil diye bir terör örgütünün, bu kutsal toprakları işgal ederek, kendini Devlet ilan ettiğini, ama ne hazindir ki, insan hakları havarileri,sözde Demokrasi ve insan hakları palavracıları,bu haksızlığı,bu insanlık dışı zulüm ve vahseti görmezden,duymazdan geldiler.
 

Sadece bu sözde güruh değil,İslam Dünyası da kayıtsız ve tepkisiz kaldı. Hal böyle olunca da,kendini ve yaptıklarını meşru gören, Filistin’in gerçek sahipleri olan Filistinlileri de yok olması gereken bir Düşman olarak gördüler.           
 

Yine yıllar önce,düzenlediğim "misyonerlik faaliyetleri" adlı konferans gözüme takıldı. Çok başarılı bir Konferans sunan sendikamızın Rahmetli genel başkanı Av. Ahmet YILDIZ'ın şu sözlerinin o günkü basında yer aldığını gördüm.Onca yıl geçmesine rağmen, hic hatırımdan çıkmayan bu sözler,aslında günümüzde yaşanan Dramın sebeplerini de gözler önüne seriyordu.       
 

Ne demişti Rahmetli Av.Ahmet YILDIZ başkan (mekanı cennet olsun): konferansla ilgili detaylı ve uzun bir çalışma yapmıştı üstad ama hafızalara kazınan şu sözler,konunun özetiydi.   Filistine ayak basan Yâhudilerin yıllar sonra yaptıkları itirafta, yâhudiler, Filistine ilk gittiğimizde, İncil  bizim Elimizde,topraklar onların elindeydi ama yıllar sonra durum değişti, incil onların elinde,topraklar bizim elimizde artık.       
 

İşte planlanan proje buydu,topraklar satın alınacak,bire on,bire yirmi,bire otuz gibi on katı yirmi katı ya da daha yüksek katına topraklar satın alındı ve adım adım plan devreye sokularak,yahudiler oraya yerleştirildi.                         
 

Şimdi orda,şehit olan,yaralanan ve toprak mücadelesi vatan mücadelesi,kısaca,CİHAD mücadelesi verenler,fahiş fiyatlara aldanıp,topraklarını satmayan gerçek Filistin sevdalılarıdır.
 

[İşin acı olan başka bir yönü de,o toprakları fâhiş paralara satanlar,Avrupa’nın muhtelif yerlerinde keyif çatmakta ve Yaşanan bu zulüm ve insanlık dışı muameleleri uzaktan seyretmekte ya da pek umursamamaktadır.Çünkü,onlar Avrupalılaşmış topraklarını vatanlarını paraya tercih etmiş ve zulmün fitilini ateşlemişlerdir.          
     

Ne olursa olsun,bu yaşananlar,Filistinin statüsünü asla değiştiremez,haçlılar ve siyonizmin gözü dönmüş işgalci terör örgütü,eninde sonunda işgal ettiği bu kutsal topraklardan defolup gidecektir.
 

Burada,sesi çıkmayan,gereken adımı atmayıp zulüm ve vahşete seyirci kalan İslam Dünyasının’da uyuduğu gaflet uykusundan bir an evvel uyanmasını ve Din kardeşliği sorumluluğunu yerine getirmesini bekliyoruz.
 

Bu konuda Türkiyemiz,bütün İslam âleminin sesi olmuş,her zaman olduğu gibi,bu konuda da,kanayan yaramız yaramız,dinmeyen acımız ve vazgeçilmez Davamız Filistin’imize sahip çıkmıştır. 
 

Sözlerime son verirken, şehitlerimize rahmet, aileleri ve Filistin halkına sabır ve cesaretler diliyorum,yaralı kardeşlerimize de şifalar diliyorum.

Saldırlarda şehit olanlar arasında Tekerlekli sandalyede yer alan Fadi Abu Salah'da var. On bir ayın sultanı "Ramazan ayı" milletimiz, islam Alemi ve tüm insanlık için hayırlı olsun.selam ve Dua ile

Ahmet Akyıldız